Bu makale, kendi ülkeleri dışında farklı ülkelere üniversite eğitimi almak için giden uluslararası öğrencilerin hareketliliğini konu alıyor. Tüm dünyada ne kadar öğrenci bu hareketliliğin bir parçası? Yurtdışına en çok öğrenci gönderen ve yurtdışından en çok öğrenci kabul eden ülkeler hangileri? Çok sayıda uluslararası öğrenci barındırmak bir ülkeye ne gibi katkı sağlar? Bunun gibi sorular üzerinden Türkiye’nin bu hareketlilikteki durumu ve uluslararası öğrenci hareketliliğini etkileyen etmenler inceleniyor.

UNESCO İstatistik Enstitüsü verilerine göre 2000 yılında 2.1 milyon olan uluslararası dolaşımdaki öğrenci sayısı 2005 yılında 3 milyona, 2012’de ise 4.1 milyona ulaştı. Bu sayının 2020 yılı itibariyle 7 milyonu aşacağı tahmin ediliyor. Dünyada dolaşım halinde olan 4.1 milyon uluslararası öğrencinin yaklaşık 2 milyonu Avrupa ülkelerinde, 880 bini Kuzey Amerika’da eğitim görüyor. Ülke bazında baktığımızda en çok uluslararası öğrenci kabul eden ilk beş ülkenin sırasıyla yüzde 18 oranıyla ABD, yüzde 11 oranıyla Birleşik Krallık, yüzde 7 oranıyla Fransa, yüzde 6 oranıyla Avustralya ve yüzde 5 oranıyla Almanya olduğu görülüyor. Kanada ve Yeni Zelanda da dâhil edildiğinde uluslararası öğrencilerin yarıya yakınının İngilizce konuşulan ülkelerde bulunduğu dikkat çekiyor.

ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİNDE GÜNCEL BİR YAKLAŞIM: TERS YÜZ ÖĞRENME

• Giriş
• Yöntem
• Ters Yüz Öğrenme
• Ters Yüz Öğrenme ve Etkileşimli Videolar
• Ters Yüz Öğrenme için Kullanılabilecek Platformlar
• Bir Ters Yüz Öğrenme Yönetim Sistemi: Edpuzzle
• Ters Yüz Öğrenme ile Programlama Öğretimi Pilot Çalışması
• Tartışma, Sonuç ve Öneriler
• Kaynakça

DOI: http://dx.doi.org/10.14527/9786053183563b2.070 

PDF: Burayı Tıklayınız

KAYNAK: Karaca Celal, Öğretim Teknolojilerinde Güncel Bir Yaklaşım: Ters Yüz Öğrenme, (Ed. Özcan Demirel & Serkan Dinçer), Eğitim Bilimlerinde Yenilikler ve Nitelik Arayışı, Pegem Akademi Yayınevi, 2016, S.1171-1182.http://dx.doi.org/10.14527/9786053183563b2.070 (PEGEM INDEX)

Giriş

Öğrenci başarısı, motivasyon, derse aktif katılım, kalıcılık, etkileşim gibi değişkenlerin iyileştirilmesiyle, eğitimde kaliteyi artırmak için pek çok araştırma yapılmaktadır. Bu araştırmalarda kullanılan farklı öğretim yöntemlerinin ve teknolojinin öğrenmeye olan etkisi araştırılmaktadır.

Bu kitap bölümünde alanyazında flipped learning, flipped classroom (Bergman ve Sams, 2012) gibi isimlerle anılan ters yüz öğrenme incelenmektedir. Ters yüz öğrenmenin geleneksel yüz yüze öğretimden hangi noktalarda farklılaştığı, ters yüz öğrenmeye göre bir öğrenme ortamının nasıl geliştirilebileceği, ters yüz öğrenme yönetim sistemi olarak kullanılabilecek platformlar, ters yüz öğrenmede önemli yer tutan etkileşimli videolar, alanyazından yapılan araştırma sonuçları gibi konular detaylı bir biçimde ele alınmaktadır. Ayrıca yükseköğretim düzeyinde ters yüz öğrenmeye göre hazırlanan bir öğrenme ortamının öğrencilerin akademik başarısına olan etkisi, yapılan pilot uygulama sonuçlarına göre değerlendirilmektedir.

Yapılan pilot araştırmanın tüm dünyada önemi giderek artan Algoritma ve Programlama öğretimi gibi önemli ve akademik başarı oranının düşük olduğu bir ders için yapılıyor olması bu çalışmanın özgünlüğünü ortaya koymaktadır. Zira ters yüz öğrenmenin akademik başarıya etkisinin araştırdığı deneysel araştırma sayısı sınırlı sayıdadır. Diğer yandan programlama öğretimi ile ilgili alanyazındaki araştırmalar incelendiğinde bu konudaki akademik başarının istenilen durumda olmadığı görülmektedir. Proulx (2000), bilgisayar bilimlerimde öğrenim görmeye başlayan öğrencilerin tökezlediklerini ifade etmektedir. Jenkins (2002), programlamanın öğretilmesi en zor derslerden biri olduğunu savunmaktadır. Allison, Orton ve Powell (2002), üniversitelerde bilişim eğitimi veren bölümlerin, öğrencilerine ilk kez verecekleri programlama dersinin nasıl verilmesi konusunda sıkıntı yaşadıklarını belirtmektedir. Kinnunen ve Malmi (2008), tüm dünyada programlamaya giriş dersine kayıt olan öğrencilerin %20 - %40 oranlarında bilişime yönelik dersleri veya bölümü bıraktığını ifade etmektedir. McCracken Schultz, Sellke ve Spartz (2001), yaptıkları çalışmada öğrencilerin programlamaya giriş dersindeki başarılarının çok düşük olduğunu tespit etmişlerdir. Güncel bir yaklaşım olan ters yüz öğrenmenin, öğretiminde önemli zorluklar yaşanan programlama öğretimine etkisinin araştırılması, bu çalışmanın esas çıkış noktasıdır.

PDF: Click here to Download

REFERENCE: Karaca, C. (2016). Marka Kent Olma Yolunda Aksaray Üniversitesi: Mevcut Durum ve Öneriler. M. S. Yıldız, A. Can, M. Özkaya, & V. Armağan (Eds.) 1. Uluslararası Aksaray Sempozyumu Bildiri Kitabı İçinde (ss.164-177). Aksaray: Aksaray Üniversitesi.

Özet

Üniversiteler bulundukları şehirleri, bölgeyi ve ülkeyi geliştiren önemli yapılardır. Dünya’da birçok üniversite yapmış olduğu ses getiren çalışmalarla bulunduğu şehrin ve ülkenin tanıtımına ve markalaşmasına katkı sunmaktadır. Örneğin dünyanın en iyi üniversiteleri arasında yer alan ve tüm dünyada tanınan Oxford Üniversitesi 150 bin civarı nüfusa sahip çok büyük sayılamayacak Oxford şehrinde bulunmaktadır.

2547 sayılı Yükseköğretim kanununda üniversitelerin görevleri 3 bölüm halinde ele alınmaktadır. Bunlar: bilimsel çalışma ve araştırmalar yaparak bilgi ve teknoloji üretmek, öğrencilerini Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini taşıyan ve bir mesleğin bilgi, beceri, davranış ve genel kültürüne sahip vatandaşlar olarak yetiştirmek ve ülkenin refah ve mutluluğunu artırmak amacıyla; ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasına katkıda bulunmaktır.

Üniversitelerin bu üç misyonu ne derece yerine getirebildikleri ulusal ve uluslararası farklı kurum kuruluşlarca yapılan değerlendirmelerle izlenebilmektedir. Çin merkezli The Academic Ranking of World Universities (ARWU), İngiltere merkezli Times Higher Education World University Rankings (TIMES), İspanya merkezli Webometrics Ranking of World Universities (Webometrics), İngiltere merkezli QS World University Rankings (QS) ve Türkiye merkezli University Ranking by Academic Performance (URAP) üniversitelerin performanslarını farklı ölçütlere göre değerlendiren kuruluşlardan bazılarıdır. Üniversitelerin akademik performanslarını değerlendirmeleri ve gelişim stratejileri üretmeleri için diğer üniversiteler arasındaki durumlarını bilmeleri önemlidir. Yayın sayısı, atıf sayısı, uluslararası işbirliği, kazanılan uluslararası ödüller, uluslararası öğretim elemanı-öğrenci ve araştırma sayısı, etki değeri yüksek dergilerde yayınlanan makale sayısı ve üretilen proje sayısı bu kuruluşların değerlendirmelerde kullandıkları ölçütlerdendir. Bu anlamda üniversitelerin bu alanlardan hangilerinde daha güçlü ve hangilerinde daha zayıf olduklarını bilmeleri geleceğe dönük daha etkili stratejik planlar geliştirmelerine yardımcı olacaktır.

Bu çalışma kapsamında farklı raporlar ve veriler ışığında Aksaray Üniversitesinin mevcut durumu incelenmekte, 2006 yılında kurulmuş olduğu da düşünülerek mevcut durumunu daha yukarı seviyeye taşıması için öneriler getirilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Aksaray Üniversitesi, Yükseköğretim, Performans, Üniversite Sıralamaları